Yüzey kurulumundan kaynaklanan sızıntı, inşaat mühendisliği ve endüstriyel faaliyetlerin herhangi bir operasyonunda olabilecek tipik bir risktir. Geçici olarak atık depolayan tanklardan veya yüzey boru devrelerindeki bir delik veya çatlaktan kazara sıvı kaçışından oluşur. Jeotermal operasyonun kendine özgülüğü, karşılaşılan jeotermal sıvıların yüksek oranda mineralize olma özellikleri ve belirli bir bölümde işlenen retilmiş malzeme (hafriyat, katkı maddeleri) olmasıdır (Gombert et al., 2017). Özel bir durum, eğer bu sıvılar zehirli, patlayıcıysa veya bir Küresel Isınma Potansiyeline (GWP) sahipse, ikili jeotermal santrallerin ikincil sıvılarının devresinden sızan sızıntıdır.
Sızıntı bir risktir, bir etki değildir. Tehlikesi, genellikle kapsamlı hasar oluşmadan önce tespit edildiği için çevre üzerindeki düşük sonuçlarıyla sınırlıdır. Bununla birlikte, jeotermal endüstrisinin başlangıcından bu yana, bu riskle ilgili herhangi bir kaza bildirilmemiştir.
Jeotermal yüzey operasyonunda geçici atık depolanması ve sıvıların sirkülasyonu kaçınılmazdır ve çevresel etki değerlendirmesi, sızıntılardan kaynaklanan çevresel olumsuz etkileri önlemek ve azaltmak için uygun yönetimi uygulatır.
Tanklardan ve borulardan sızıntıların yanı sıra sıvıların ve katıların yüzeyindeki diğer kazara deşarjlar ve jeotermal tuzlu su bileşiminin daha ayrıntılı bir açıklaması, Yüzeydeki Sıvı ve Katı Efüzyonlar bölümünde açıklanmaktadır. Diğer sıvı atıklar hakkında daha fazla bilgi için, Yüzey operasyonlarından kaynaklanan atık üretimi bölümüne bakınız.
Burada açıklanan olay, belirli ayarlarla sınırlı olabilir ve her jeotermal projede karşılaşılmayabilir. Bu konuyla ilgili daha fazla ayrıntı, GEOENVI web sitesinde bulunabilen bir raporda sunulmaktadır.
Aşağıdaki tablo, risk ve etki değerlendirmesi (yani, nedenler, sonuçlar, ilgili aşamalar, etkileyen durumlar veya benimsenebilecek izleme ve etki azaltma önlemleri sorumluları) açısından, bu konuya genel bir bakış sunmaktadır.